Son günlerde Türkiye'de sosyal medya üzerinde oldukça tartışmalara neden olan “Sokak Kedisi” hesabının sahibi Ebru Uzun Oruç hakkında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından suç duyurusunda bulunulması gündemi sarstı. Ebru Uzun Oruç, yalnızca hayvansever bir fenomen olarak değil, aynı zamanda toplumsal meselelere duyarlı bir birey olarak tanınıyor. Ancak, RTÜK’ün aldığı bu karar, sosyal medya içeriklerini denetleme ve yasal çerçevede bunların kontrolü konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirmiş oldu.
“Sokak Kedisi” hesabı, Ebru Uzun Oruç’un sosyal medya platformlarında binlerce takipçiye ulaşmasını sağladı. Bu hesap, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını, onlara yapılması gereken yardımları ve hayvan sevgisini ön plana çıkararak özellikle hayvan severler tarafından oldukça ilgi çekmiştir. Ebru Uzun Oruç, sık sık sokak kedilerine yönelik yardım kampanyaları düzenleyerek, bu konuda duyarlılık yaratmayı amaçlıyor. Ancak RTÜK’ün suç duyurusunun ardındaki nedenler merak konusu oldu. RTÜK, Oruç'un içeriklerini 'kamuoyuna güven vermediği' ve 'toplumsal birtakım değerleri' sarsabileceği gerekçeleriyle incelemeye aldı. Ancak sosyal medya kullanıcıları ve hayvanseverler, bu kararı eleştirdi. Oruç, yaptığı sosyal medya paylaşımlarında hayvanların korunması ve desteklenmesi gerektiği üzerinde durmakta ve bu amaçla toplumsal bir bilinç oluşturmayı hedeflemektedir.
RTÜK'ün, şayet Oruç'un yaptığı paylaşımlarda herhangi bir yasadışı veya saldırgan içerik bulunabiliyorsa, bununla ilgili gerekli yasal işlemlerin yapılması gerektiği bir gerçektir. Ancak, gündemdeki bu olayda RTÜK’ün ilgisi oldukça geniş bir spektrumda yenilik arayışları olarak değerlendiriliyor. Sosyal medya fenomenlerinin içerik ve davranışları üzerinde bu kadar yoğun bir baskının uygulanması, dijital platformların özgürlüğü ve toplumdaki çok sesliliği tehdit edebilir. Hayvanlar üzerine yapılan paylaşımlar bile, toplumsal etik değerler üzerinden tartışmaya açılmakta ve bu durum sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekmektedir.
Olayın ardından, pek çok sosyal medya kullanıcısı Ebru Uzun Oruç'a destek mesajları gönderdi. Hayvan severler, RTÜK’ün bu kararının geri alınması gerektiğini ve Ebru Uzun Oruç’un bir bilgilendirici olarak toplumda önemli bir rolde olduğunu ifade etti. Ayrıca, RTÜK tarafından yapılan suç duyurusunun sadece Ebru Uzun Oruç değil, tüm sosyal medya fenomenlerini etkileyebilecek potansiyeli bulunduğu vurgulandı. Bazı kullanıcılar, RTÜK'ün sosyal medya üzerindeki denetim politikalarını eleştirdi ve yapılan bu uygulamanın, ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Bu gelişmeler ışığında, sosyal medyada hayvan hakları savunuculuğu yapan hesapların durumu ve bu hesapların yöneticileri üzerinde yapılan baskının, toplumsal duyarlılığı olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülüyor. Ebru Uzun Oruç’un “Sokak Kedisi” hesabı üzerinden başlatmış olduğu farkındalık kampanyaları, sadece hayvanseverler değil, aynı zamanda toplumsal değerlerine duyarlı bireyler tarafından da destekleniyor. Oruç, sosyal medya aracılığıyla toplumsal bilinci artırmaya çalışırken, RTÜK tarafından alınan bu sert tutum, sosyal medya özgürlüğü ile devlet denetimi arasındaki dengeyi sorgulatıyor.
Sonuç olarak, “Sokak Kedisi” hesabı ve Ebru Uzun Oruç’un yaşadığı süreç, sosyal medya platformlarının denetimi ve bireylerin ifade özgürlüğü konularında önemli tartışmalara sebep oluyor. Ebru Uzun Oruç’un hayvan hakları konusundaki mücadeleleri ve RTÜK’ün bu konudaki tutumu, toplumda nasıl yankı bulacak? Bu sorunun yanıtı, sosyal medya kullanıcılarının ve hayvanseverlerin göstereceği tepkiye bağlı olarak şekillenecek. Oruç ve benzeri hesapların varlığı, dijital çağda hayvan hakları ve diğer toplumsal konular üzerinde farkındalık yaratılması açısından kritik bir öneme sahiptir.